Sudan’da İç Savaşın Yıldönümünde Devam Edegelen Yıkım

April 21, 2024
by Fatih Cangür, published on 21 April 2024
Sudan’da İç Savaşın Yıldönümünde Devam Edegelen Yıkım

Sudan’ın başkenti Hartum'da 15 Nisan 2023 tarihinde General Abdülfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile 'Hemedti' olarak bilinen Muhammed Hamdan Dagalo liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında başlayan güç mücadelesi ülke çapında bir çatışmaya dönüştü. Ne var ki, Sudan’da milyonlarca kişinin açlıkla sınandığı bu iç savaş yeterli ilgi görmüyor. Bir yanda, Doğu Avrupa’da Ukrayna-Rusya arasında savaş, diğer tarafta Ortadoğu’da İsrail-Hamas arasındaki çatışmalar ve İran-İsrail arasında alevlenen gerilim dünya kamuoyunun ilgisini söz konusu iki bölgeye çekmiş durumda.  Hem General Abdülfettah el-Burhan Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) hem de Hemedti liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) uluslararası kamuoyunun Sudan üzerinde şu ana kadarki ilgisizliğinden memnun gibi görünüyorlar. Her iki güç de Sudan’da kontrolü ele almak için birbirleriyle amansızca mücadele ediyor. 

İç Savaş Nasıl Patladı?

Burhan ve Hemedti, Sudan eski lideri Ömer El Beşir’in devrilmesinin ardından Ağustos 2019'dan bu yana Sudan'ın yürütme organı olarak görev yapan Geçici Egemenlik Konseyi'nin sırasıyla başkanı ve başkan yardımcısı olarak görev yapmaktaydılar. Bu ikili, Ekim 2021'de düzenledikleri bir darbeyle Geçiş Konseyi'nin sivil üyelerini tasfiye ettiler. Askeri ve siyasi aktörler Aralık 2022'de geçiş sürecini yeniden başlatmayı taahhüt etseler de bunu hayata geçirmediler. Gelinen süreçte, RSF'nin lağvedilip Sudan ordusuna entegre edilmesi planı üzerine iki taraf arasındaki gerilimler had safhaya yükseldi ve 15 Nisan 2023 tarihinde iç savaş başladı. 

İnsani Kriz ve Yardım Çabaları

Sudan'da çatışmaların başladığı tarihten bu yana en az 13.000 insan hayatını kaybetti.  Ülkedeki insani durum gün geçtikçe kötüye gidiyor. Sudan’da çatışmaların başladığı tarihten itibaren sivil nüfusa yönelik etnik temizlik ve yaygın insan hakları ihlalleri nedeniyle 8 milyondan fazla kişi yerlerinden edildi. Bunlardan 6 milyonu Sudan içinde yerinden edilirken, yaklaşık 2 milyonu Güney Sudan, Çad, Etiyopya, Mısır, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Libya gibi komşu ülkelere sığındı.  

Ayrıca Sudan’daki insani dramın yakında dünyanın en büyük açlık krizine dönüşme riski de var. Gıda fiyatlarının Şubat ayına kadar yüzde 110'dan fazla arttığı Sudan'da yaklaşık 18 milyon insan akut aç durumdayken, Güney Sudan'da yaklaşık 7 milyon ve Çad'da 3 milyon olmak üzere toplamda yaklaşık 28 milyon insan aynı kaderle karşı karşıya bulunuyor. Bunun yanısıra, acil ihtiyaç ve yardımların karşılanmaması halinde, önümüzdeki aylarda ülkedeki 230.000 çocuğun ve kadının açlık nedeniyle ölebileceği konusunda Save the Children örgütü de uyarıda bulunuyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de geçtiğimiz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “ülkede insanlığa karşı suçların işlenme potansiyeli olduğuna” dair uyarılarda bulunarak özellikle “Kuzey Darfur'un başkenti El Fasher'de artan düşmanlıklara ilişkin gelen son raporların durumun vehametini ortaya koyduğunu” ekledi. Aynı gün içerisinde BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk de bir açıklama yaparak, "14 milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık 18 milyon insan akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya ve bulaşıcı hastalıklardaki artış nedeniyle hastanelerin yüzde 70'inden fazlasının artık işlevsel" olmadığını ifade etti.

BM insani yardım kampanyasının Sudan'daki 24 milyon kişiye gıda, sağlık hizmeti ve diğer malzemeleri ulaştırmak için bu yıl yaklaşık 2,7 milyar dolara ihtiyacı olduğu belirtiliyor. Bu bağlamda, savaşı durdurup yaşanan insani felakatin önüne geçebilmek ve ülkenin yeniden yapılandırılması için Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği'nin ev sahipliğinde 15 Nisan'da Paris'te Sudan konusunda üst düzey bir konferans düzenlendi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Pazartesi günü konferans sonunda yaptığı açıklamada, Paris ve müttefiklerinin Sudan'daki insani krizin hafifletilmesine yardımcı olmak için 2 milyar Euro'nun (2,1 milyar dolar) üzerinde yardım sözü verildiğini duyurdu. Birleşik Krallık, Sudan ve çevre bölgeye olan yardımını ikiye katlayarak 105 milyon doların üzerine çıkarırken, ABD ilave 100 milyon dolar sözü verdi. Avrupa Komisyonu, 2024 yılında Sudan ve komşu devletlere yaklaşık 355 milyon Avro taahhütte bulunmayı planlıyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisine (OCHA) göre, şimdiye kadar fon sağlayanlar yalnızca 145 milyon dolar, yani yaklaşık %5 bağışta bulundu.

“Dış Güçlerin” Müdahalesi

Bu çabalara rağmen, Fransa’nın ev sahipliğinde düzenlenen donörler toplantısı havasına bürünen bir konferansın savaşı durdurma etkisinin çok düşük olduğu malumdur. Etnik ve insani drama sebep olan mezalimin durdurulması adına ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya gibi uluslararası aktörlerin yanısıra Mısır, Suudi Arabistan, BAE gibi bölgesel aktörlerin çözüme yönelik destekleri hayati öneme haizdir. 

Her iki taraf da Sudan’da kendi güçlerini pekiştirmek ve devletin kontrolünü ele alabilmek için uluslararası destek turuna çıktı. SAF lideri Burhan, Eylül 2023-Ocak 2024 tarihleri arasında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için Amerika Birleşik Devletleri'ne, ayrıca Mısır ve Libya’daki Trablus hükümeti başta olmak üzere bazı Doğu Afrika ülkeleri ve Ortadoğu ülkelerine ziyaretlerde bulundu. Benzer şekilde RSF lideri Hemedti de, aralarında Uganda, Cibuti, Etiyopya, Kenya, Güney Afrika ve Ruanda'nın da bulunduğu bir dizi Afrika başkentini  2024 Ocak ayında ziyaret etti.

Ne var ki, Suriye iç savaşında olduğu gibi “dış güçler” farklı çatışan taraflara siyasi ve askeri destek sağlama yoluna gittiler. Bu bağlamda, Rusya, BAE, Libya, Güney Sudan ve Çad, Hemedthi başkanlığındaki RSF’yi destekliyor. Diğer taraftan, Ukrayna, General Burhan’ı desteklemek için Hartum’a özel birliklerini gönderdi. Kiev bu hamlesiyle Rusya’nın bölgedeki çıkarlarını zedelemek istiyor. Ayrıca Sudan Merkezi Hükümeti İran’dan tedarik ettiği dronları Hemedthi’ye karşı etkili bir şekilde kullanıyor.

Sudan’da barışın müzakereler yoluyla sağlanamaması durumunda, ülkenin ikiye bölünmesi ve daha önce bağımsızlığını ilan eden Güney Sudan gibi yeni devletlerin ortaya çıkma ihtimali söz konusudur. Bu itibarla, çatışan tarafların biraraya getirilip Sudan’da çatışmaların durdurulması ve sonrasında Sudan’ın yeniden inşası için bir karar mekanizması oluşturulması elzemdir. Ne yazık ki, Sudan’ın ve bölgenin yakın tarihi göz önüne alındığında, ülkede barışın kısa zamanda tesisine yönelik ciddi bir beklentiye girilmemesi gerekiyor.

You may also like

No items found.
No items found.